Orta ve Üst Düzey Yönetici Tuzakları
- ulusalsag
- 5 Oca 2021
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 7 Oca 2021
18.Yüzyılda buharın sanayide kullanılmasıyla 1.0 olarak başlayan sanayi devrimi, 19.Yüzyılda elektriğin de üretimde kullanılması ile 2.0 seviyesine, 20.Yüzyılda ise bilgisayarların kullanılmasıyla da 3.0 seviyesine yükselmiştir. Günümüzde ise nesnelerin interneti, bilişim teknolojileri ile endüstriyel faaliyetlerin üretimde birlikte kullanılmasıyla yapay zekayı da içeren endüstri 4.0 devrimi başlamıştır.
İşin ciddiyetinin farkında olan ülkeler, şirketler ve insanlar kendilerini bu devrime en kısa sürede adapte edebilmek, bu devrimin bir parçası olabilmek için çalışmalarına başlamışlar ve dikkat çekici ilerlemeler kaydetmişlerdir. Zira artık üretimden iş yapış şekline kadar her şey yani oyunun kuralları yeniden yazılmaktadır. Bu çerçevede eski yönetim ve liderlik anlayışlarının da değişime uğrayacakları açıktır. Bu sebeple özellikle beyaz ve mavi yakalı çalışanların bu değişime direnmek yerine kendilerini hızla yeni sisteme adapte etmeleri gerekmektedir.
Prof.Dr. Acar Baltaş'ın dediği gibi liderlerin başarılı olması için yeni iş alışkanlıkları edinip, geliştirmesi ve düşünce haritalarını yeniden düzenlemeleri gerekmektedir. Günümüzde neredeyse bütün elektronik aletlere zaman zaman güncelleme gelirken ne yazık ki aynı güncelleme iş hayatında kritik pozisyonlarda bulunan kişilerde her zaman görülememektedir. Bu bir parça ekonomide ülkelerin içine düştüğü orta gelir tuzağına benzetilebilir.
İlk defa Dünya bankası'nın 2007 yılında yayınladığı ''Doğu Asya'nın Ekonomik Gelişimi ve Yeniden Doğuşu İçin Fikirler'' isimli raporunda bahsedilen ''Orta gelir Tuzağı'' terimini eski hazine müsteşarlarımızdan ekonomist Mahfi Eğilmez; bir ekonomide kişi başına gelirin belirli düzeye ulaşıp bunun üzerine çıkamaması ya da durgunluk içine girmesi olarak tanımlamıştır. (Kişi başına yıllık yaklaşık 9.000-15.000.-USD arası)
Artık yeni bir tuzaktan bahsetmenin zamanının geldiğini düşünüyorum. Bir ülkenin ya da bir firmanın kaderini elinde tutan yönetici kadroları içerisinde orta ve üst düzey yönetici tuzaklarına yakalanan çok sayıda idareci bulunmaktadır. Belki de ilk defa duyacağınız ''Orta ve Üst Düzey Yönetici Tuzakları'' ise; çevresiyle fazla iletişim kurmayan, kendilerini içinde bulundukları çağa göre yenilemeyen, yeni şeyler öğrenmeyen ve bu yüzden idare ettikleri ülke ya da firmalarını kendileri ile birlikte kaçınılmaz sona doğru sürükleyen makam ve ego sahibi yöneticilerin düştükleri tuzaklar olarak tanımlanabilir.
Başta iletişim sorunları olmak üzere benzer türden olumsuzlukların önüne geçebilmek için dünyada özellikle kurumsal firmalar orta ve üst düzey yöneticilerini takım ve yönetici koçlarından eğitim almaları konusunda desteklemeye başlamışlardır.
İş dünyasında koçluğun öncülerinden sayılan John Whitmore'un dediği gibi potansiyeli serbest bırakıp en yüksek seviyede performans ortaya koyan bir koçluk tarzıyla nasıl liderlik yapılacağını bilmek 21.yüzyıla uyan liderlik tipine giden yoldur. Koçluk alan kişi realiteye ulaşır ve yeni beceriler, davranışlar geliştirir. Ancak bunu söylendiği ya da öğretildiği için değil, koçluğun tetiklemesiyle kendi içinden keşfederek yapar.
Yoga'nın babası olarak anılan Hintli Patanjali'nin yürekten inandığım bir sözü var:
''Büyük bir amaç, olağanüstü bir proje için ilham duyduğunuzda bütün düşünceleriniz zincirlerini koparır. Beyniniz sınırlarını aşar, bilinciniz her yöne genişler ve kendinizi yeni, büyük ve harika bir dünyada bulursunuz. Uyuyan kuvvetler, beceriler ve yetenekler uyanır ve olmayı düşlediğinizden çok daha harika biri olduğunuzu keşfedersiniz.
Zaman her türlü egolardan, bahanelerden sıyrılıp koçluk almaya, öğrenmeye ve öğrendiklerimizi uygulamaya geçme zamanıdır. Yönetici tuzaklarına yakalanmayan yönetici yoktur. Çünkü gücün karanlık tarafı her zaman çok çekicidir. Ancak kurtulan da çoktur. Yeter ki yöneticiler doğru yol arkadaşları ile koçlarının da tetiklemesiyle bu yolculuğa çıkacak kararlılığı ve cesareti gösterebilsin.
Sevgi ve saygılarımla,
Mehmet Ulusal Sağ


Yorumlar